Seben

Nüfus
8.267
Yüz Ölçümü
682
Belediye Sayisi
1
Köy Sayisi
29
Kaymakam
Ilyaz Memis
Belediye Baskani
Süleyman Özbag

 

 

Genel Bilgi

Seben, Aladag çayi vadisinde yer alip Bati Karadenize girmekle birlikte iç Anadolu ile sinir teskil eder. Rakimi 625 m. dir. Bolu'ya 54 km. uzaklikta olup sinirlari Kibrisçik, Nallihan, Mudurnu ve Bolu ile çevrilidir. Ilçemiz Köroglu daglarinin güney eteklerinde, yüzölçümü 682 Km2 olup, genel olarak arazi engebelidir. Köroglu daglarinda dogup, Seben yaylarindan geçerek Mudurnu hududundan sonra doguya yönelip ilçeyi bastan basa kat eden Aladag çayi ilçenin belli basli akarsuyunu teskil etmektedir.

 

Tarih

Mudurnu'ya bagliyken 1911 yilinda Çarsamba adiyla nahiye olmustur. 1957 yilinda çikan bir kanunlada kuzeyinde bulunan daglardan adini alarak ilçe olmustur. Frigyalilardan baslayan tarihi, Bizans egemenliginde kalmis o dönemlere ait oyma evler ve mezar kalintilari günümüzde de mevcuttur. Ülkemizin Bati Karadeniz Bölgesinin cennet kösesi Bolumuzun güney kisminda, çevresi ormanlarla kapli olan bir ilçedir. Ismini kuzeyinde bulunan ulu, yüce dag anlamina gelen SEBEN daglarindan almistir. Ilçemiz adini son yillarda elma üretimi ve süt ürünleri ile duyurmaya baslamistir.

Zirai verim gücü, akarsularinin bollugu nedeniyle küçümsenmiyecek derecede olan bölgenin hititler devrinde yerlesme alani olarak seçildigi gerçeksede, elimizde bu devre ait doküman bulunmamak tadir. Bogazlari geçerek Anadolu'ya yerlesen Frikler bu bölgenin ilk sakinleri oldugu sanilmaktadir. Solaklar, Muslar, Çeltikdere, Yuva, Karca , Köyleri çevresinde görülen ve halk arasinda gavur evleri olarak bilinen kaya evler; kayalar arasina özenle oyulmus birer Firik evidirler. Bölge Firiklerlerden yillar sonra, M.Ö.64 yilinda Romalilarin daha sonralarida Bizanslilarin eline geçmistir. Bölgede gerçek uygarlik bundan sonra baslamis olup, bu devir kalintilarina sikça rastlanmaktadir. Pavli (Bavlum) kaplicalarinda yapilan insaat harfiyatinda Roma'lilar zamanindan kalma yapi ve banyo havuzlari ortaya çikmistir. Çeltikdere Köyü civarinda bulunan kilise kalintisi Bizans üslubu olduguna göre bölgenin önemli bir yerlesim alani oldugu anlasilmaktadir.

ILK DEVIR (1324-1911) Anadolu Selçuklu Sultanligi sirasinda dogudan göç edip gelen Oguz boylarinin Bizans sinirina yerlestirilmeleriyle bu bölge türklerin yeni yurtlari olmustur. Yuva, Yagma Dodurga, Kizik gibi Oguz boylarinin isimlerini tasiyan köylerin olmasi bura nin oguzlarla türklestigini göstermektedir. Bolu'nun alinmasi ile (1324) yörenin Osmanli yönetimine geçtigi saniliyor.

PAVLI ILÇESI: 1894 yilinda Bolu yöresinde incelemeler yapan ve bölgeye ait bir harita çizen Vitalciuret, simdiki kaplicalarin oldugu yerde bir sehir oldugunu belirtmektedir. O tarihlerde yasanan debrem sonrasi ilçe yerle bir olmus, halkida çevre yerlesim alanlarina dagilmistir. Bunu dogrulayan birçok kanit vardir. En önemlisi eski kaplica binalaridir. Bazi eski tapularda ilçe adi Pavlu diye yazmaktadir. Eski Bolu salnamelerinde Pavli ilçesinden toplanan vergilerin dökümüne rastlanmaktadir.

BUCAK OLUSU: (1911-1946) 1911 yilinda simdiki Keskinli mahallesinde Çarsamba isimli Mudurnu ilçesine bagli bucak kuruldu. (çarsamba günleri pazar kuruldugu için bu ad'la anil mistir.) Bucak kuruldugunda ilçe merkezinin oldugu yer tamamen bosmustu. Çarsamba buca ginin o zamanlar 10 bin nüfusu ve simdiki Kibriscik ilçesinin köyleri dahil 50 köyü vardi.
CUMHURIYET DÖNEMI: Cumhuriyet döneminde Bolu iline (Mudurnuya) bagli Çarsamba nahiyesi olarak yönetilen Seben'in çarsi içindeki caminin oldugu yerde 20 odali ve iki katli medrese ile bir su degirmeni vardi. Nahiye Müdürü Keskinli Mahallesinde kalmakta daha sonra . 1914 yilinda hükümet ve karakol keskinliden kalkip medrese binasina yerlesti. 1923 yilinda ilçede ilk defa firin ve kahve açilmistir. Çarsamba günleri alis-veris yapmak için dere kenarina portatif dükkanlar kurulmus, çevre köylerden gelen köylüler buralardan ihtiyaçlarini takas seklinde karsilamislar. Zamanla alisveris yapilan bu yerlesim yerine önce saticilar daha sonra halk yerlesmeye baslamis. Sehirlesmeye uygun ve merkezi bir yer oldugundan zamanla bu yöre gelismistir.1924 yilinda yatili bölge ilkokulu (simdiki ilkögretim okulu bahçesinde) açilmis yeni yeni binalar yapilmaya baslanmistir. Her köye ilçe merke zine bir ev yaptirilmis, böylece memur lojmani sorunu çözülmüs, ilçenin büyümesi saglanmistir.Bu yil ayrica Kizik, Tepe ve Kozyaka mektepleri açilmistir.
ISMET INÖNÜ PASA'NIN ILÇEMIZI ZIYARETI: 1920'li yillarda TBMM'sinin Anka ra'da toplanmasi kesinlesince Istanbul'dan kaçabilenlerle birlikte Ankaranin yolunu tutan INÖNÜ macerali bir yolculuktan sonra Son Osmanli Meclisi Baskani Celaleddin Arif Bey, Ali Fuat Cebesoy'un babasi Ismail Fazil Pasa, Binbasi Saffet Arikan basta ol mak üzere birçok ünlü ile birlikte 29 Mart 1920 günü Bolu'ya geldi. Eski bir er kiyafeti ile yolculuk eden Ismet Bey ve arkadaslari güvenlik gerekçesiyle Boluda fazla kalmaz. Kafile Kizik köyü muhtari Güden Hüseyin Aga'nin sorumlulugunda onbes yerel milis ile birlikte 30 Mart 1920 günü Boludan ayrilir. Celaleddin Arif ve Ismet Beyin içinde bulun dugu kafilenin ilk duragi Seben'in KOZYAKA köyü oldu. Burada bir gün konaklayan ve geceyi Hacibey oglu Asim ile daha sonra Bolu Milletvekili olarak görev yapacak olan ABDI ÖZKÖK'ün babasi Ahmet Aganin evinde geçiren heyet ertesi gün yola çikmis ve Nallihan-Beypazari üzerinden 3 Nisan 1920 günü Ankara'ya ulasmistir. (Derleyen: Yard. Doç. Dr. Hüseyin SARI). ILÇE OLUSU: 1946 yilinda 4869 sayili kanun geregince bu yerlesim merkezi ilçe oldu ve Seben adini aldi. Hemen Karakol binasi, hükümet binasi haline getirilerek ilçe teskilati kurul mustur. Seben ilçe olusunda ilçe merkezinde 500 civarinda bir nüfusa sahipti. Daha sonra geli simi hizla artmistir. Seben'in ilçe olmasi ile Kibriscik nahiye olarak Seben'e baglanmis ve daha sonra 1.4.1958 yilinda 7033 sayili kanunla ilçe olarak Seben'den ayrilmistir. Bu gün ilçeye bagli 29 Köyü vardir. Nahiyesi yoktur. Karca Köyü Sebenden ayrilarak Boluya baglanmistir. Ilçede halen 4.000 civarinda kisi yasamini sürdürmektedir.


ILÇENIN ISMININ ÖYKÜSÜ: Ilçe ismini Kuzeyinde bulunan Seben dagindan dolayi almistir (Seben yüce dag, ulu dag anlamina gelmektedir. Baska bir görüs ise orman da yetisen Semen çiçeginden dolayi bu adi aldigi rivayet edilmektedir.)

 

Kültür

Ilçemizin 29 köyü gelenek, görenek, kiyafet, dügün ve ev biçimleriyle ayni özellikleri göstermektedir. Evleri ahsap bir veya iki katlidir. Evin alt kati hayvanlara ayrilmistir. Köyler genellikle birkaç büyük sülaleden olusmustur. Kiz alip vermeler sonucu akrabaliklar fazladir. Yöre halkinin tamami yörüktür. Kültürü çevre ilçelerin etkisinde kalmistir. Ilçede kütüphane mevcuttur. Ilk kütüphane 1966 yilinda 1500 kitap ile çocuk kütüphanesi olarak açilmistir. Bugün 8000 civarinda kitapla hizmet vermektedir.

FOLKLORIK DEGERLER: Yörede dügünler davul-klarnet esliginde yapilmaktadir. Kasik ile oyna- nan çiftetelli mahalli oyunudur. Halk oyunu yönünden Mudurnu ile Kibriscigin etkisinde kalmistir. El örgüleri, kilim, kivrak dokumaciligi el sanatlaridir. Köylerde el dokuma tezgahlarinda sile bezi türü çarsaflik dokumalari ile don denilen giysi için dokunan kivraklari meshurdur.

KIYAFETLERI: Eskiden kadinlar bacaklarina kivraktan dokunan don giyerler, üstlerine ise namaz bezi denilen çatkili koyu renk bir örtü ile örtünürlerdi. Erkekler ise ingiliz paça dokuma kalin kumas pantalon ile yelek-ceket giyerlerdi. Yöresel bu kiyafetleri günümüzde yasli kisiler giymektedir.

NEVRUZ: Ilçenin dogusunda bulunan nevruz tepesine Alpagut köylüleri tarafindan her yil 21 Mart günü muntazam olarak nevruz atesi yakilir. Bu ates baharin geldiginin ve yaylalara göç mevsiminin basladiginin habercisidir. Bu atese yörede kudret ateside denir. Bazi kisiler bu atesi görünce sütü yogurt olmasi için mayasiz olarak gömerler. Tutarda yogurt olursa evlerine Hizir ugradigina inanirlar. Ates yandiktan bir kaç gün sonra hazirliklar baslar ve üç hafta sonra yaylalara çikilir. Betlem yaninca nevruz eglenceleri baslar. Eglencelerin en belirgin olani köylerdeki çocuklar yumurtalarini sogan kabugu ile kaynatarak boyamalari ve birbirleri ile dokusturmalaridir. Yumurtasi kirilan, kirana verir Böylece nevruz kutlanmis olur.

HACAT BAYRAMLARI: Sebenin en önemli kültür özelliklerinden biridir. Her yil Haziran ayi içer- sin de her köy bu bayrami tertip eder. Allahtan af dileme, sükür etme anlamina gelen bu bayramlara herkes davet edilir. Büyük bir sölen halinde geçen bayramlarda bol etli bulgur veya pirinç pilavi ikram edilir. Kizik Yayla bayrami, Cuma bayrami, Hamam bayrami, Gökyar bayrami, Kozyaka Kasbiyiklar, Alpagut, Haccagiz yayla bayramlari, Güneyce, Degirmenkaya türbe bayramlari en meshur olanlaridir.

 

Menü'ye geri dön